İç Kale: Kale'nin Roma İmparatorluğu zamanında M.Ö. IV. YY.'da Şanlıurfa'da hüküm süren Abgarlar (Osrhoene) döneminde inşa edildiği tahmin edilmektedir. Kentin kuzeyine düşen Damlacık Dağı'nın kuzey eteğindeki yüksek bir düzlük üzerinde yer alan yuvarlak planlı bir yapıdır. Düzgün kesilmiş kalker taşından yapılmış olan kalenin doğu-batı ve güney tarafları kayadan oyma derin hendeklerle çevrili olup, kuzey tarafı sarp kayalıktır. Kale içine batıya açılan kapıdan girilmektedir. Dağın içinden kayaya oyulmuş basamaklı kaleye çıkan yol son yıllarda bulunmuş ve temizlenerek hizmete açılmıştır.
Kale içinde bugün sadece iki sütun ayakta kalmıştır. Kale üzerindeki korint başlıklı bu iki sütundan doğuda olanının kente bakan kuzey cephesindeki Süryanice olan kitabede, "Ben Eftuhayım, güneşin oğluyum. Bu sütunlar ve üzerindeki heykeli Kral Mano'nun kızı Shalmet için yaptırdım." yazılıdır. Kitabede belirtilen heykel bugün yerinde bulunmamaktadır.
Kale'de Roma devrinden başlamak üzere Bizans ve İslami devirlere ait temel halinde çok sayıda yapı kalıntısı bulunmaktadır. Burada yapılacak Arkeolojik kazı çalışmaları kalenin tarihi geçmişini aydınlatma bakımından yarar sağlayacaktır.
Kalede bir kıl çadırda günübirlik tesis oluşturulmuştur.
Dış Kale (Surlar): Kale'nin dış surları dörtgen şeklinde olup çevresi 4 km. kadardır. Surların M.S. 812 yılında Hıristiyanların Arap akınlarına karşı kenti korumak amacıyla yaptırıldığı bilinmektedir.
Şanlıurfa surlarından Harran Kapısı, Bey Kapısı'na ait Mahmutoğlu Kulesi, yer yer bazı duvar ve burç kalıntıları günümüze kadar ulaşabilmiştir. Ancak, büyük ölçüde yıkıntı halindedir.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder